Bıyığın Tarihi

05 Ocak 2025

Böyle bir bardağı geçen sene görseydim, "Bu ne kadar saçma bir icat. Bunu düşünenin başka işi mi yokmuş?" derdim. Ama bu ürünü ilk defa bu sene gördüm ve şu an bunun inanılmaz bir fikir olduğunu düşünüyorum. Neden mi bahsediyorum? Bir bıyık bardağından...

Bu yazıyı yazmaya, bu bardağı gördüğümde karar verdim. Yazıyı yazmak için araştırma yaparken de bundan daha muhteşem başka bir icat daha gördüm. Bıyık Kaşığı!

 

Bu yazımız sipagetti'de yayınlandığında 42 yaşında olacağım. 41.5 yıl boyunca yalnızca pandemi zamanı maske altında uzamasına izin verdiğim bir sakal-bıyığım olmuş olsa da, şu andaki gibi bir bıyığa sahip olmamıştım. Aslına bakarsanız fena da durmadı. Sıkılana kadar dudaklarımın üzerindeki bu kıllar kalsın istiyorum. Ancak türlü zorlukları da yok değil. Birincisi bazen burnumu kaşındırıyorlar. İkincisi, bu yukarıda bahsettiğim icatlara sahip olmadığım için, çorba içmek bir eziyete dönüştü. Üçüncüsü, 'ssüüüp' diye dudağımı öne uzatarak tükettiğim sıcak içecekler olan çay ve kahve sorun olmuyor ama soğuk içecekleri içmek, su dahil, artık zor, çünkü bıyığım sıvının içine giriyor. Dördüncüsü yüzerken bıyıkların suda dalgalanmasına alışmak kolay olmadı. Beşincisi ağız nahiyemi çok sık sabunla yıkamak zorundayım. Bu kadar zorluğa rağmen neden bıyıkta ısrar ettiğimi merak edebilirsiniz. Sebebini söyledim ya, fena durmadı. Üç aşağı beş yukarı fark, aşağıdaki Tom Selleck'teki gibi bence.

Bıyık, erkeklerin yüzündeki en belirgin unsur. Bıyıklı tanıştığınız birini, bıyıksız gördüğünüzde ya da tam tersi olduğunda şaşırmak garantili... bir süre sonra alışılıyor olsa da.  Bir de hem duyduğum, hem de tecrübe ettiğim bir durum var ki, birkaç kişiden bıyığın yakıştığını duyduktan sonra kesmek güçleşiyor. Bu söylem, yemek yerken 5-6 peçete harcayıp sürekli bıyık silmeyi katlanılabilir kılıyor.

Bu yazıyı yazmaya başladıktan sonra biraz literatür bakayım dediğimde karşıma Doğan Gürdemir'in, 'Türk'ün Bıyıklı Tarihi' kitabı çıktı. Ben de bu kitabı bitirip bu yazıyı öyle yazayım dedim. O yüzden ilk planladığımdan biraz daha uzun sürdü yazıyı tamamlamam ama değdi. Aşağıda vereceğim bazı bilgiler, bu kitaptan. Buyurun başlayalım:

Bıyık kelimesinin kökeni: "Bıyık" kelimesi, Divan-ı Lugati't-Türk'te "bıjık" ya da "bıçık" olarak geçiyor. "j" İspanyolca'da "y" olabiliyorsa, bizde de olabilir diye düşünülerek atalarımız tarafından bıyık olarak okunmaya başlanmış olabilir. İngilizce'deki "moustache" ise Yunanca "mustax", yani ağız kelimesinden türemiş. Bu kelime, İskoçlar tarafından "mystax" olarak değiştirilmiş ve yine "çene, ağız veya dudaklar" anlamında kullanılmış. Daha sonra İtalyanca "mustaccio" ve Fransızca "moustache" olarak evrilmiştir. Almancası bambaşka: "Schnurrbart". "Bart", İngilizce'deki "beard" gibi sakal demek. Başına "schnurr" gelince, bıyık oluyor. Bıyıkları en meşhur hayvanlar ise kediler. Kedilerin bıyıklarına da "schnurrhaar" dendiği için kelimenin kökeninin, kedilerin mırlama sesinin Almancası olan "schnurren" kelimesinden geldiği söyleniyor. Bu kadar etimoloji yeterli. Tarihi ile devam edelim.

Not: Kedilerin bıyıkları meşhur olsa da en güzel bıyık imparator tamarinlerde bence.

Bıyığın tarihi kökenleri: Eski Mısır'da, genellikle uzun bir sakallı heykelleri olduğunu bildiğimiz firavunların bazılarında bıyık da olduğu görülür. Dikkat ettiyseniz doğrudan doğruya firavunlara sakallı demedim, heykellerinin sakallı olduğunu söyledim. Çünkü ekseriyetle hijyenden (bit, pire,...) ötürü yüzlerindeki kılları tamamen traş ettikleri biliniyor. Peki heykellerindeki sakal da neyin nesi dediğinizi duyar gibiyim. Bu da tanrılara yüksündüklerinden ötürü imiş zira tanrıların sakalları olduğunu düşünüyorlarmış.

Hep Bildiğimiz ve Az Bildiğimiz Halleri ile Heykeller

Aşağıda örneklerini görebileceğiniz Orta Asya'da geniş bir coğrafyaya yayılmış halde   bulunan Türk balballarında, 6.,7. yüzyıllarda atalarımızın da bıyık bıraktığı görülebiliyor. Fakat bu heykellerdeki bıyık tipi günümüzde Göktürk, Hun tipi bıyık olarak bilinen bıyık tipine pek benzemiyor. Gürpınar'dan alıntı yaparak paylaşayım: Leon Cahun'un 1877 tarihli Gökbayrak (La Banniere Bleue) kitabının resimlemesini yapan Amerikalı bir resim öğrencisinin, Türklerin bıyıklarını sarkık çizmesi ile önceden olmayan bu tip bıyık her yana yayılmış ve Hun, Göktürk bıyığı olarak bilinir olmuş.

Yazılıp Çizilen Türk Bıyığı

Balballardaki Türk Bıyığı

Balbal, eski Türkçe'de vurmak, çakmak, kakmak, yontmak anlamına geliyor. Bir kişinin mezarının etrafında ne kadar çok balbal varsa o kadar yiğit demek oluyor. Araştırırken öğrendim. Bal aynı zamanda Sümerce'de taş demek. Başka örnekler de var:

men - ben

er - er

tuş - düş

şulpae - çolpan (çoban yıldızı)

zibin - sinek (cibinlikteki cibin yani)

ul - oğul

(Daha fazla benzerlik için: Bakınız)

Bıyık kimilerine göre bir erkeksilik, bir caydırıcılık ya da bir tehditvari görünüş kazandırıyor olsa da savaş alanında bıyıklarını rüzgarda savurmak her babayiğidin harcı olamıyor. Bu durumda bu önemli unsuru zırha işlemek kimilerine akıllıca bir çözüm gibi gelmiş olmalı ki araştırıldığında aşağıdaki gibi pek çok örnek bulunabiliyor.

Bıyıklarını, Başlık Taksalar da Yerinde İsteyen Askerler İçin (Babayiğit Light Version)

Her babayiğidin harcı değil demiştik ama bunu yapabilecek bir babayiğit yok demedik. 18. yüzyılda Macar Hussar süvari birlikleri organik bıyığın yerini başka bir şeyin tutamayacağını düşünmüş olacaklar ki, başlıklarının bu bölgesini açık bırakmayı tercih etmişler.



Askeri önemi: Bıyık tarihte pek çok kez muhtelif ordularda yasaklanmış, sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi zorunlu kılınmış, sonra tekrar yasaklanmış; liseli genç aşıkların tutkulu birliktelikleri gibi bir o tarafa, bir bu tarafa savrularak günümüze kadar gelmiş. Hatta bir dönem bıyıklar, askerleri sivillerden ayıran bir sembol haline bile gelmiş.

İngiliz Raj döneminde Hindistan'da, Hintli askerler büyük bıyıklar bırakarak erkekliklerini vurguladıklarında, İngiliz ordusu, Hintli askerler arasında düzeni sağlamakta zorlanınca ne yapmış olabilirler? Evet, sonunda kendileri de büyük bıyıklar bırakarak bu durumu kontrol altına almışlar. Karşılarında bıyıklı biri olmadığında onları adamdan saymayan Hintliler, İngilizlere bıyık bıraktırmış diye de yorumlayabiliriz.

Bizde de benzer şekilde, ordu mensuplarının, modern Türkiye Cumhuriyeti'nde, Atatürk'ün bizzat kendi bıyıklarını keserek örnek olması öncesinde bıyıkları vardı. Osmanlı'da ve Milli Mücadele zamanında büyük hizmetler veren büyük paşalarımızın tamamı bıyıklı idi.

Zamanla Popülerliğindeki Değişim: Bıyık, 1920'lerde Poirot, Errol Flynn ve Clark Gable gibi figürlerle halka inmiş ve sivil toplum nezdinde de popülerlik kazanmıştır. II. Dünya Savaşı sırasında gaz maskeleri nedeniyle bıyıklar azalmış, ancak 1960'lar ve 70'lerde Burt Reynolds ve Tom Selleck gibi ikonlarla yeniden moda olmuştur. Günümüzde ise sadece bıyık değil, genel olarak erkeklerde yüz kıllılığı moda olmuş durumda. Geçmişlerinde tertemiz yüzleri ile tanıdığımız ünlüler, şu aralar bıyıklı bıyıklı dolaşmaktadırlar. Aşağıdaki grafikte sakal ve bıyıktaki artış trendi görülebilir.

 

 

Bu satırların yazarı da, genel kabulün bu yönde olması hasebiyle bıyık bırakmaya cesaret edebilmiş ve neticeden memnun bir şekilde bir bıyıklı olarak hayatına devam etmektedir.

Bıyıkla ilgili konuşurken, ülkemizde olmasa da Batı dünyasında oldukça yaygın olan bir etkinlikten bahsetmemek olmaz. Erkeklere özel hastalıklara dikkat çekmek için ortaya çıkan Avustralya menşeili Movember etkinliği, her yıl kasım ayında erkeklerin bıyık bırakması şeklinde icra edilir. Bu etkinlik fikrimce bıyık bırakıp bırakmamak konusunda kararsız kalanlar için bir fırsat teşkil ediyor. Bıyıksız erkek okuyucularımıza tavsiyemizdir: Eğer bir gün bıyıklı olmanın nasıl bir şey olduğunu merak ederseniz, Movember'dan istifade edebilirsiniz. Ben arkadaşlarım 20'li yaşlarında Movember'da bıyık bırakırken cesaret edememiştim. 40 yaşımdan sonra denedim, sonuç ilk başta beklediğim gibi kötü olmadı. 20 yaşımda denemiş olmak ister miydim, hayır. Çünkü burada anlatmaya çalıştığım gibi dönem dönem toplumun bıyığa karşı tutumu değiştiği için ve insan topluma kendini kabul ettirmeye çalışan bir varlık olduğu için (bu konuda çok güzel bir yazım ve saptamalarım var ama sipagetti'de değil ileride belki başka bir kitabımda bahsederim) muhtemelen kendime yakıştıramaz ve çevremden de kabul görmez, hemen keserdim. Şartların daha uygun olduğu bugünlerde denemeye de ihtiyaç duymaz, zaten yakışmıyor der ve defteri kapatırdım. İyi ki denememişim. Ne ileri görüşlü bir insanım.

Bonus 1: Bıyığın ve sakalın insanın ifadesini ne kadar etkilediğini, bıyığını asla kesmeyeceğini birçok yerde dile getiren, bazı programlarda, yapay zeka bu kadar yaygınlaşmadan evvel dijital olarak bıyıksızlaştırılan Orhan Gencebay'ın (kendisinin affına sığınarak) fotoğrafları üzerinden daha net anlayabiliriz. Bu denemeyi onun fotoğrafı üzerinde yapmış olmamın tek sebebi, kendisine bunun daha önce yapılmış olması. Dilerseniz önce bu bahsettiğim videoyu izleyebilirsiniz. Akabinde de Perfect Corp kullanarak sipagetti tarafından (yazıda hep ben dili, yeri gelince sipagetti?) hazırlanan değişik Orhan Gencebay sakal-bıyık stillerini inceleyebilirsiniz. Fark edeceksiniz ki bunların hepsinde Orhan Gencebay tamamen farklı insanlara dönüşmüş durumda.

Bonus 2: Tarihteki ünlü bıyıkların güzel hazırlanmış bir listesine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Movemeber: Dali, Selleck and Other Influential Mustaches In History | TIME

Gillette'in hazırladığı bıyık  stilleri listesi de aşağıdaki bağlantıda.

Erkekler İçin En Popüler Bıyık Stilleri | Gillette Türkiye


Yorum yazmak için giriş yapın.
Giriş Yap
rolex hulk production tag heuer calibre 17 replica louis vuitton replica bags panerai flyback 1950 breitling navitimer world a24322 replica handbags uk perfectwatches rolex sea dweller models replica hermes g shock watches price in india omega seamaster orange rubber strap replica chanel rolex day date ii history omega homage watches fendi replica